Öncelikle bu yazıda olan herşey hayalidir..
O kadar çok içli dışlı olmuşum ki araçla, çok sevdiğim dostlarım hikaye hazırlamışlar bir whatsapp gurubunda, okurken gülmekten kendimi alamadım, hem o dostlarım adına hem kendi adıma paylaşayım dedim.
Hikaye çalışmaktan çok sıkılıp Whatsapp’tan yakınan Enes Yıldız ve Adem Hacıbektaşoğlu’na aittir..
KNIDOSLU HACHIROKU USTA
Hachiroku Mehmet Usta, kendi yanına aldığı Tatar çırağıyla Knidos’a yerleşmiş, izini kaybettirmiş, kendi halinde yaşamaktadır.Çırağı çekik gözlüdür, sırf çekik gözlü diye almış, yıllarca yanında yetiştirmiştir.
“Hissediyorum uzaklarda bir yerlerde bir hachiroku yan veriyor”
-Mehmet Usta senin hachirokunun hiç fotoğrafrı yok mu?
-Yok
-Neden Usta?
-Hepsini yaktım…
Sakalları uzamıştır Mehmet Usta’nın.
Simsiyah kömür gibi..
Hafif yanık ten ve ağzında usta sigarası.. Gözlerde hüzün , eski yarışçılardan.
Fakat arabasını kaybedince Datça’ya yerleşmiştir..
Datça’nın yerlilerinden bir genç Tokyo’da yarışa hazırlanıyor o ara tesadüfen, Mehmet Usta’nın kim olduğunu öğreniyor, kendisini eğitmesini istiyor.Mehmet Usta reddediyor.
“Git burdan evlat” der ve dükkanın paslı kepenklerini kapatır.
Ama çocuk inatçıdır, dinlemez ertesi gün biradaha gelir birdaha gelir birdaha gelir.
Mehmet Usta’nın kapısında gece gündüz bekler, onu etkilemek için hep eli el frenindedir.Donut çizer lastik yakar, sol ayak freni yapar, iskandinav dönüşleri yapar.
Mehmet Usta’yı araştırır, Geçmişini..
Çocuğun birgün yolu sanayiye düşer; Mehmet Usta’nın kaportacısını bulur ve kaportacı puslu gözlerler der:
“Şansını zorlama çocuk, ve o adamdan uzak dur.Bu işleri bıraktı, Bu camiayı rahat bırak ve onu geri buralara döndürme”
SAKIN
Mehmet Usta kaportacının kadim dostudur. Fakat o faciadan sonra Mehmet’i hiç görmemiştir. (facia?) ( :)) )
Mehmet Usta birgün evine bisikletiyle dönerken uzaktan kalkan tozları görür.O çocuk..
Çocuk Honda Si ‘ı ile tozlu yollarda hızlanmakta viraj almakta apekse girmektedir.
Mehmet Usta ertesi gün çocuğu dükkana çağırır.
Peki der ve eline zımpara verir.
“Al şu arabayı ve baştan aşağı zımparala”
Genç şaşırır ve :
“Ne alakası var usta?”
Mehmet Usta durur:
“Önce arabanın hatlarını öğreneceksin, Dokunmadan Öğrenemezsin” der
ORTALIK TOZ DUMAN
Çocuk, durmaz arabayı 3 gün boyunca zımparalar ve ustasına döner
“Bitti”
Mehmet Usta gelir;
“3 gün daha zımparala”
ZIMPARALADI
Günler geçer, akar , tozlar iner kalkar, eller nasırlanır…
Çocuğun artık bineceği araç hazırlanmıştır.
Ama bir coilover’a ihtiyaç vardır.Çocuk bir sürü coilover getirir, Godspeed, xyz, bilstein..
Binlerce dolar değerinde..
Mehmet Usta coiloverı sinirlenerek yere fırlatır.Bunun inanç meselesi olduğuna karar verir ve kendi hikayesini anlatmaya başlar,Bi sigara yakar ucu kırık dalından ve çocuğa uzatır.
Çocuk:
“Ama usta.. İçmeyeyim..”
“İç evlat, içtiğini gördüm. Büyükdere köyünde işerken ağzında sigara vardı. Hem lan sen neden sokağa işiyorsun?” der ve tokatı patlatır.
ÇAT
Mehmet Usta güler ince ince ve coiloverlara döner:
“Bunların hiç biri beş para etmez”
Ve hachirokusundan söküp çıkardığı ve yıllarca sakladığı Coiloverı çıkartır.. El yapımı..
Mehmet Usta “Şimdi aracın bitti” der yanında çalışan tatar çırağına ve coiloverı takmasını ister.
Mehmet Usta o coilovera asla dokunmaz.
Tatar usta meziyetli değildir.Ambiyans içindir.Gözleri çekik diye sırf.
2 GÜN GEÇER
Tatar kalfa Mehmet ustayı çağırır
“Coilover tamam usta” der çekik çekik
MEhmet usta arabanın etrafında şöyle bir döner ve tatar çırağına bir tokat atar.
ÇAT
“Eşyalarını topla ve s… git burdan”
Akabinde 20 yıldır konuşmadığı Mirsan’dan Cumhur’u arar.
Kendisi asla dokunmamalıydı…
Cüneyt usta ilk uçakla Knidosa uçar..
Mehmet Ustayı görür boynuna sarılır.
Cumhur neden çağırıldığını sorar.
Mehmet Usta arabayı liftte kaldırıp bakmasını söyler.
Cumhur usta kalır.
“?????”
Göz yaşlarına boğulur, şaşırır Hayretler içerisinde
“Nasıl yani, Nasıl olabilir? Bu nasıl olur o faciadan sonra (facia? neyse devam)”
ORTALIK TOZ DUMAN
Mirsan Cumhur, Intercityninsahini Ali Vural Ak’ı arar (neden? )
“Patron görmen gereken birşey var”
Cumhur o sıra arkasına döner ve bakar, Mehmet Usta gitmiştir.
Emanetine sahip çıkacağı güveneceği tek insanı aramış ve gözden kaybolmuştur.
Ama araç hazırdır. Araç intercity sponsorluğunda Tokyo’ya yarışa götürülmeye karar verilmiştir.Ali Vural Bey kendi otomasyon ekibiyle gelmiştir.Arabayı test ederler ve araştırmaya başlarlar. Daha sonra otomasyon mühendisleri mesleği bırakmaya karar verir. Arabayı kargo uçağına koyup Tokyo’ya doğru yola koyulurlar.
Bu sırada ortaya biri çıkar..Keresteci olduğu bilinen bir sermayeder..
Tokyo’daki son 3 yarışı kazanmıştır.
Gerek sponsor desteği gerek ise japon ve kereste lobisi ile yarışlara katılmakta olan karanlık bir sponsor…
Takımın ismi TUCİKO RACING COORP dur.
Tokyo’da yarışlar başlamıştır. Mehmet Usta’nın yetiştirdiği genç kimse tarafından bilinmemektedir. Seryameder Tuci yine locasından yarışları takip etmektedir. Fakat bir an huzursuzlaşmıştır.
oda ne hiç bilmediği bir araç vardır.
Organizatörleri arar.
“BU DA NE A..” der
“Tuncay bey yeni bir yarışçı fakat korkmayın araba çok eski teknoloji ve specleri Suzuka pistine uygun değil” der
Keresteci rahatlamış ve koltuğuna geri yaslanmıştır.
Fakat bizim çocuk kafa kafaya gidiyor. ve muhteşem manevlarla yarışa dahil oluyordur.
Hiroşima virajına girerken ( hiroşima virajı?? ) son düzlükte yan yana gelirler.
Taraftar ayağa kalkar ve taşralı çocuk diye bağırmaya başlarlar.
Son düzlüktür ve Knidoslu geçmiştir.
ORTALIK TOZ DUMAN
JAPON KIZLARI AĞLIYOR.
Sermayeder Tuncay bey purosunu piste atar ve koşarak paddock alanına iner.
Önce arabanın yanına gider.
Uzaktan bakar.
Çok sinirlenir.
Kaputu açmalarını ister.
Motorun üzerinde bir not
“Köyüne,Akdağmadenine geri dön”
GEYŞALAR AĞLIYOR.
KAN REVAN
Knidoslu köyüne geri döner.
Güneş batmak üzeredir.
Balıkçı teknesinden inen ustasının yanına kupasıyla koşar.
Mehmet Usta sevinir,
HERKES AĞLIYOR.
Geldiğince Hondası kapıdadır. Çocuk kaputa bakar Bir soru sorar
“Mehmet usta arabadaki turboyu neden söktün?”
Mehmet Usta cevap verir.
“O turbo en başından beri söküktü…”
Sendeler,
“Ben o turboyu senin yüreğine yerleştirdim”
VE ORTALIK KAN REVAN
PARAMPARÇA
O SIRADA MOBY PAÇAR
Mehmet Usta batan güneşe doğru yürür, gözlerden kaybolur…
THE MASTER
Mr. Hachiroku